Gizemin ve mistik dünyanın başkenti sayılan Kapadokya, binlerce yıllık insanlık geçmişi ve milyon yıllık doğal tarihiyle yaşayan sanat tanımını hak ediyor. Peri bacaları, milyonlarca yıl boyunca rüzgar ve yağmurla birlikte volkanik dağlardan çıkan lav ve küllerin neticesinde ortaya çıkmıştır. Eski insanların mistik düşünceleri de bu doğal mucizelere eklendiğinde gezegenimizdeki en gizemli yerleşim yerlerinden biri oluşmuştur. Kapadokya, 1985 yılından bu yana UNESCO Dünya Mirası Listesinde yer almakta olup tarihi dokusu korunmaktadır. 

Kapadokya, antik zamanlardan bu yana medeniyetleri bir araya getirmiş olan bir coğrafya olmuştur. Peri masalına benzeyen görüntüsü ve coğrafi yapısıyla tarih boyunca tercih sebebi olmuş ve pek çok uygarlığa ev sahipliği etmiştir. Bölgeye yerleşmiş ilk insanların geçmişi Paleolitik çağa dayanmaktadır. Aktif volkanların sebep olduğu yıkımdan dolayı bir süre elverişli olmayan Kapadokya, neolitik çağa girerken bir kere daha insanlığa kucak açmıştır. Yapılan arkeolojik çalışmalar neticesinde neolitik çağdan kalan taş aletlerden Kapadokya’nın tarihinin ne kadar eski olduğunu görebiliyoruz.